Günümüz şartlarında hepimiz para konuşuyoruz. Bilhassa seçimlerin akabinde kurdaki artış ve taban fiyata yapılan Temmuz artırımından sonra çabucak hemen her şey tekrar zamlandı. Üstüne gelen ek vergilerle birlikte evlilerin yahut evlilik hazırlığı yapanların bütçesi biraz daha zorlanmaya başladı.
Çiftler ortasında da en fazla konuşulan hususlardan biri para. Bugün düğün yeri tutmakla başlayan bu süreç ilerleyen yıllarda çocukların gönderilmek istendiği özel okullara bütçe ayırmaya kadar uzuyor.
Peki siz eşiniz ne kadar harcamaya başladığında tasa bayrağını açıyorsunuz? Birtakım çiftler birbirlerine harcama limiti koyuyor. Böylelikle istedikleri eseri alıyor lakin harcama limitine takıldıklarında o ayki satın almalarını durduruyorlar.
Evliler daha fazla para biriktirebiliyor
Maddi hususlar evlilikte her vakit çok rahat konuşulamıyor. Ama birtakım mevzular üzerinde evvelden anlaşan çiftler ortak bir finansal geleceğe ilerleyebiliyorlar. Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) yaptığı bir araştırmaya nazaran; evliler, evli olmayan çiftlere nazaran dört kat daha fazla servet biriktirebiliyor.
Kansas Üniversitesi’nde ferdî finans alanında çalışan Doçent Megan McCoy’a nazaran harcama limiti koymak bazen partnerleri gerebiliyor.
Türkiye’de evliliklerin değerli bir kısmı maddi sebeplerle sona eriyor.50 yaşındaki Amerikan vatandaşı ve evli Anne Sophie Hurst, Danimarka’nın başşehri Kopenhag’da yaşıyor. 12 yıl evvel evlilikte eşi ile harcama limiti konusunda anlaşmışlar. Ortak hesaplarından ikisi 500 doların üzerinde bir harcama yapamıyor. Yıllar geçtikçe ve çocuklar da işin içine girince bu ölçü 1000 dolara çıkmış.
Hurst, “999 dolar harcarken içim rahat, zira bunu yapabileceğimi biliyorum ve bununla iyiyim” demekte. Hurst konuttaki iş kısmını şöyle açıklıyor, “Aileyi çekip çevirirken iş kısmımız var. O CFO, ben CEO’yum” demekte.
Harcama limiti kimilerini korkutabilir
Finans koçu Christine Luken da harcama limitlerinin şahıslara özgürlük verdiğini düşünüyor. Finans alanında çalışan akademisyen McCoy ise bu harcama limiti sıkıntısını yürütebilmenin bir bilimden çok sanat olduğunu belirtiyor. McCoy, “Bir partner para konusunda daha telaşlı olabilir, başkasının ise bir limitinin olduğunu bilmek kendini rahat hissettirebilir” demekte.
Çiftler ortasında bütçe idaresi konusunda karar verilmesi gereken öteki bir husus ise ortak hesap açmak. Burada zorlayıcı olabilen problemlerden biri kimin kaç para kazandığı. Şayet çiftten birisi hanehalkı gelirinin yüzde 70’ini oluşturuyorsa, ortak hesaba soğuk bakabiliyor.
Evliliklerde çiftin birinin evlilik öncesinden kalan borçları da aile bütçesi üzerinde bir yük oluşturabilir. Bank of America bu hususta başka partnerin esnek olması gerektiğini düşünüyor. Bankanın çiftlere verdiği diğer bir yatırım tavsiyesine nazaran konuta giren ortak paranın yüzde 10’unun kenara konması gerektiği istikametinde. Bankanın diğer bir tavsiyesi ise çiftlerin ayda en az bir defa yalnızca finans konuşmak için bir randevuya çıkmaları.
Yolun sonu emeklilik
ABD’deki Kansas Eyalet Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya nazaran çiftlerin yüzde 40’ı finansal sebeplerle boşanıyor. Evli bir kişi ise bekar bir şahsa oranla yüzde 120 daha fazla borçlanmakta.
Bazı finansal danışmanlar şahısların evlilikten sonra mali önceliklerini şöyle sıralıyor. Bir konut satın almak, borçsuz yaşamak, çocuk sahibi olmak ve mesleğinde ilerlemek. Bunların hepsini yapabilen bir çiftin ‘nihai amaca’ ulaştığı düşünülüyor. Yolun sonunda ise huzurlu sayılabilecek bir emeklilik var.
ABD’nin ünlü üniversitelerinden UCLA’da çift bütçesi üzerine çalışan profesör Cassie Mogliner Holmes, ortak bir bütçeye sahip olmanın ‘biz’ hissini daha kuvvetlendirdiğini söz ediyor. “Kişiler için finans; Maliyetlerine sahip çık” isimli kitabın müellifi Paco de Leon’a nazaran çiftler her bir satın alma için konuşurlarsa münasebetleri ziyan görebilir, herkesin kendini özgür hissedebileceği kadar bir parayı bütçesine nazaran kendisine saklayabiliyor olması lazım.
Kaynaklar: Wall Street Journal, The Atlantic, Moneygeek
