Türkiye Cumhuriyet Mekez Bankası, “rasyonel ekonomi” tabanına dönüş çerçevesinde, bugün gerçekleştirilen PPK’da faizleri artırma kararı aldı. Alınan karar sonrası piyasada hareketli saatler yaşanırken, ordotodoks iktisada dönüşün mimarı rolünü üstlenen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TCMB’nin 650 baz puanlık faiz artırım kararının akabinde birinci açıklamayı yaptı.
Açıklamasında, istikrar, itimat ve sürdürülebilirlik vurgusu yapan Şimşek, vatandaşlardan geleceğe yönelik iktisat siyasetleri hakkında çıkan palavra haberlere inanmama davetinde bulundu.
Şimşek’in açıklamaları ise şöyle:
Türkiye Yüzyılı’nın temel ideolojisi üç kavramla somutlaşmıştır: İstikrar, İtimat, Sürdürülebilirlik… Önümüzdeki periyotta izleyeceğimiz iktisat siyasetimiz da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek kuşaklarımızın huzur ve inanç içinde daha müreffeh yaşamasını sağlamayı, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik çevreyi inşa etmeyi temel vizyon edinecektir.
Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyüme vazgeçilmez önkoşuldur. Sürdürülebilir büyüme bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı öteki yandan da verimlilik artışı ile sağlanır. Yatırım ve istihdam kararları için en değerli belirleyici etken öngörülebilirliktir. Finansman şartları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise inançtır. İnanç, lakin kurala nazaran siyasetler uygulanarak temin edilebilir.
Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para siyaseti, – Kamu kısmı mali istikrarında istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye siyaseti, – Piyasa iktisadı, özgür kambiyo rejimi, dışa açık iktisat unsurlarına dayalı siyaset çerçevesi Türkiye’ye çok önemli ölçüde sermaye akımı sağlayacaktır. Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının tekrar istikrar kazanmasını, emniyetli bir para ünitesi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve inançlı olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en tesirli tahlildir.
2002 yılından beri iktidarda olan hükümetlerimizin hükümet programlarındaki iktisat siyasetlerinde yer aldığı ve en son seçim beyannamemizde de söz edildiği üzere iktisat ideolojimizin temeli; teşebbüs hürriyeti, piyasa iktisadı, dışa açık hür kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli prensipleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankası’nın aldığı kararı bu çerçevede kıymetlendirmek gerek.
Bu çerçevede sevgili vatandaşlarımızdan bilhassa bir istirhamım var; uygulama ve siyasetlerimize ait lütfen benden duymadığınız hiçbir habere ve deverana sokulan hiçbir dedikoduya prestij etmeyiniz. Saygılarımla…
