“Düşük faiz, düşük enflasyon” savunusuyla ortaya atılan “Yeni Türkiye İktisat Modeli”, yeni atanan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Lideri Hafize Gaye Erkan’ın atakları ile sonlandırılmaya çalışılıyor üzere gözüküyor.Bu sonlandırma ve “beyaz sayfa” açma eforlarının en büyük göstergesi ise, 28 Mayıs seçimlerinde Erdoğan hükümetini “istikrar” bildirisiyle tekrar seçilmesi ve ekonomik atamaların yapılması ile birlikte başlayan, özgür, dalgalı döviz kuruna tekrar dönüş. Bu çerçeve de dolar/TL 19,70’li düzeylerden 27’li düzeylere kadar yükselmişti.
Bu süratli yükseliş, enflasyon üzerinde tesiri göz arkası edilerek, piyasalar bir bildiri vermek uğruna yapılırken, son periyotta dolar/TL paritesinde eski periyotları aratmayan bir sakinlik gözlemleniyor. Bilhassa vakit zaman üst taraflı keskin hareketler gerçekleştiren paritenin, gün içi etkin Türkiye piyasalarında 26,90 – 26,98 düzeyinde süreç görmesi ve dar bir aralıkta salınım göstermesi, akıllara TCMB’nin tekrar müdahalelere başlayıp başlamadığı sorusunu gündeme getirdi.
TCMB Analitik Bilanço datalarından derlediğimiz bilgilere nazaran, bir müddettir TCMB’nin swap dahil ve hariç net rezervlerinde bir gerileme olduğunu belirtmiştik. Bilhassa geçtiğimiz haftalarda süratle artan TCMB rezervlerinin bir müddettir bu kazanımları geri vererek süratle azalması, dolar/TL paritesindeki yatay seyir ile birebir tarihlere tekabül ediyor.
Dolar/TL paritesi 18 Mayıs 2023 tarihinden itibaren yatay bir seyir izlerken, TCMB rezervleri de tıpkı tarihten itibaren bir gün haricinde neredeyse hiç artış göstermedi.
Aksine birebir tarihler ortasında TCMB’nin swaplar hariç, kamu ve öbür döviz rezervleri dahil net rezervi 4,6 milyar dolar civarında bir azalma gösterirken, swap hariç fakat kamu ve öbür döviz rezervleri hariç net rezervler ise 5,6 milyar dolar civarında bir azalış gösterdi.
Bu datalar ışığında TCMB’nin döviz kuruna müdahale etmek için piyasalara müdahale ettiği yargısını çıkarmak pek yanlışsız değil. Zira rezervlerdeki tek azalışın sebebi, pariteye yapılan müdahaleler olmak zorunda değil. Bununla birlikte rezervlerdeki azalış ile paritedeki yatay seyrin gösterdiği ahenk, TCMB’nin satışa tekrar başlayıp başlamadığı konusunda soruları artırıyor.
