Peki, petrol önümüzdeki hafta ne kadar düşebilir?
Her ham petrol yatırımcısının bilmek istediği şeyin bu olmadığı konusunda kendimizi kandırmayalım. Bununla beraber uzun pozisyonda olanlar da yeni biten haftada olanları telafi etmek için yakın zamanda ve yeterli bir toparlanma olup olmayacağını merak edecektir.
Hafta bazında %13’lük kayıp, pandemiden bu yana en büyük kayıp oldu ve bunun, petrol ayılarının en çılgın fantezileri arasında yer almadığını söylemek yanlış olmaz. Ama şimdi ellerine geçtiğine göre piyasada açığa satış yapanlar, onu daha ne kadar düşürebileceklerini merak ediyordur.
Teknik grafikler konusunda düzenli olarak birlikte çalıştığım Sunil Kumar Dixit haklıysa – ki ondan şüphe etmek için bir sebebim yok – Cuma günü 65,27 dolarla son 15 ayın en düşük seviyesini gördükten sonra varil başına 66,74 dolara inen ABD ham petrolü WTI, yakın vadede 60 doların altına inebilir.
Dixit, WTI için Basit Hareketli Ortalama (SMA) işaretine atıfta bulunarak “62 dolar seviyesini aşarsak ve satışlar yoğunlaşırsa 100 Aylık SMA olan 58,90 dolardaki ana desteğe bir düşüş bekliyoruz.” dedi.
Ancak Dixit, ham petrol fiyatlarının 58 doların altına inmeden önce toparlanabileceğini, hatta en son 70 dolarlık seviyesine geri dönebileceğini de düşünüyor.
“Mevcut düşük seviyelerden teknik bir sıçrama olasılığı güçlü. Bu hemen gerçekleşmezse de 62 ve 58,90 dolarlık destek alanlarına ulaştıktan sonra olabilir. İlk toparlanma hedeflerimiz 69,20 ve 71,50 dolar. WTI halihazırda 66,18 dolarlık 200 haftalık SMA’yı test ettiğinden teknik bir toparlanmanın, 65 dolarlık mevcut düşük seviyelerden başlayacağına inanıyoruz.”
Bu hafta sadece petrol için değil tüm piyasalar için önemli sonuçları olan ve göz ardı edilemeyecek bir şey daha var: Çarşamba günkü Fed kararı.
Fed’in, 22 Mart’taki toplantısında 25 baz puanlık bir artırıma daha gideceği düşünülüyor. Wall Street elbette merkez bankasının tüm faiz artışlarını durdurmasını istiyor ki S&P 500 500 puan daha yükselebilsin. Fed, daha fazla parasal sıkılaştırmanın, 2008’deki gibi başka bir finansal krize yol açabileceği konusunda uyarılıyor. Bu uyarı, duygusal şantajın başka bir adı, zira merkez bankasına bankacılık krizinin, batan finans şirketlerinin yöneticilerinin pervasızca risk almasından değil tamamen faiz oranlarının hatalarından kaynaklandığı söyleniyor.
Bankacılık krizi, petrolde gerçek bir arz-talep krizi olarak tanımlanan durumla da karşı karşıya getiriliyor. Gün geçtikçe petrol boğalarının, arzın ne kadar sıkışık olduğuna dair nakaratlarını duyuyoruz.
Chicago’daki Price Futures Group’un analisti ve petrolün uzun tarafındaki en yüksek seslerden biri olan Phil Flynn, Cuma günkü günlük notunda “Talep artarken küresel üretimin düştüğünü görüyoruz.” dedi.